Fırsatlara Karşı Hazırlık Olmak



Eğer;
“Düşünmek, yargılamaktır. Hiçbir şeyden şüphe etmeyen insan, iyi bir insan olamaz. Dünyanın her yerinden herkesin yenileceği bir yer vardır. Kimilerini yenilgi yıkar, kimileriyse zaferle küçülür, bayağılaşırlar. Büyüklük, hem yenilgiyi hem de zaferi kabullenebilen kişilerde yaşar. İnatçı adam fikirlerinin efendisi değil, kölesidir. Dahi, başkasının göremediği şeye nişan alıp vurabilen insandır. Dünyadaki en zor üç şey şunlardır: sır saklamak, yapılan kötülüğü unutmak ve boş vakitlerimizi en iyi şekilde değerlendirebilmek. Her şeye karşın herkes sevdiğini öldürür. Kimi bunu sert bakışıyla yapar, kimi de yüze gülen bir sözcükle, korkak kişi bunu bir öpücükle, cesur adam bir kılıçla...” diyorsan,

SENDEN ADAM OLUR.

Karar Verip Uygulamaya Geçmek



Eğer;
“Öyle davranmalısın ki, eyleminin kuralı iraden tarafından tümel bir yasa durumuna getirilebilsin. İyi açıklanmış bir mesele, yarı yarıya halledilmiş demektir. Bir defa karar verilip uygulanması icap etti mi, sonucu hakkında her türlü sorumluluğu ve merakı unutun. Üzüntü ile mücadele etmeyi bilmeyen iş adamları genç ölürler. Bedbaht olmanın sırrı, mesut muyum değil miyim diye merak edecek vakti bulmaktan ibarettir.” diyorsan,

SENDEN ADAM OLUR.

Beynimizi Mükemmel Hale Nasıl Getiririz?



Eğer;
“Ne korkunçtur elimizde bulunan bütün nesnelerin akıp gittiğini sezmek. Bizi sıkan, önümüzde olanlardır çokluk, bize acı çektirdiğinden dolayı gözümüzden bile sakınırız onu, bize güzel görünüyorsa yanılmışız demektir, geçip gidenleri görmede. Bir uçuruma doğru koşuyoruz düşüncesiz, kaygısız. Bir engel koymuşuz önümüze, sakıncayı görmeyelim, durumu anlamayalım diye.” diyorsan,

SENDEN ADAM OLUR.

Ön Yargıdan Nasıl Kurtulunur?



Eğer;
“Önyargı yanılmaya götürür. Tüm insanların yalnız araç üstüne düşünüp sonucu düşünmediklerini görmek de çok acınasıdır. Bütün kişiler kendi işinin uyarınca düşünür, oysa alınyazımızı belirleyen etken uğraşı, anayurdun uygun seçimidir. İki olay öğretir insanlara özlerini: içgüdü bir de deneme. İnsanın büyüklüğü, yoksulluğunu bildiğinden dolayı, büyüktür. Bir ağaç yoksulluğunu bilmez. İnsan yıkılmış, çökmüş bir ev değil; bu yüzden duygusuz mutsuzluk yoktur. İnsan ancak "ben bilen, gören kişiyim" dediğinde mutsuzdur. İnsana büyüklük sağlayan düşüncedir.” diyorsan,

SENDEN ADAM OLUR.

Susmak Neden Önemlidir?




Eğer;
“İnsanın kendine benzediği anlar enderdir. Başkasına inanan, inancından olur. İnsan ne zaman kendinden kuşkulanmaya başlasa, onu coşturan aptalca bir iş gelir aklına. Ağız kapansa da soru açık kalır. Zoraki tasarruftan ancak ucuz iyimserlik olur. Her çağda aynı sözler, başka kafalar yok edilir. Kişi kendi mutluluğuna katlanabilmek için bir başkasının acısını taşıyabilmeli.” diyorsan,
SENDEN ADAM OLUR.

Hayatın ve Yaşamın Kaynağını Bulmak



Eğer;
“Bre zavallı insan, az mı derdin var ki kendine yeni dertler uyduruyorsun? Az mı kötü haldesin ki, bir de kendi kendini kötülemeye özeniyorsun? Ne diye yeni çirkinlikler yaratmaya çalışıyorsun? İçinde ve dışında zaten o kadar çirkinlikler var ki! O kadar rahat mısın ki rahatının yarısı sana batıyor? Doğanın seni zorladığı bütün yararlı işleri gördün bitirdin, işsiz güçsüz kaldın da mı başka işler çıkarıyorsun kendine? Sen tut, doğanın şaşmaz, hiçbir yerde değişmez yasalarını hor gör, sonra o senin yaptığın, bir taraflı acayip, uygunsuz yasalara uymaya çabala. Üstelik bu yasalar ne kadar özel, dar, dayanıksız, gerçeğe aykırı olursa çabaların da o ölçüde artıyor senin.” diyorsan,
SENDEN ADAM OLUR.

Pişman Olmamak İçin Ne Yapmalı?



Eğer;
Güzellik, insanlar arasında çok tutulan bir şeydir. Aramızda ilk anlaşma onunla başlar. İnsan yaratıkların en zavallısı, en cılızıdır; öyleyken en mağruru da odur. Biz insanlar öteki yaratıkların ne üstünde ne altındayız. Bilge der ki, göklerin altındaki her şey, aynı yasanın ve aynı yazgının buyruğundadır. Bunca bekçili, silahlı evler yok oldu gitti de benimki niçin duruyor? Anlaşılan, o evler bekçili, silahlı oldukları için yok olup gittiler. Korunmak saldırana hem istek veriyor, hem de hak kazandırıyor. Her korunma, savaşçı kılığına girer ister istemez.” diyorsan,
SENDEN ADAM OLUR.

Öz Benliği İle Yaşamak

Eğer;
“Ben kendimi olduğum gibi gösteriyorum; öyle bir beden yapısı koyuyorum ki ortaya, bir bakışta damarları, kasları, her şeyi yerli yerinde görürsünüz. Ben yaptıklarımı değil, kendimi, öz benliğimi anlatıyorum. Bence insan ne olduğunu bilmekte dikkatli olmalı; iyi tarafını da kötü tarafını da aynı titizlikle ortaya çıkarmalıdır. Kendini olduğundan az göstermek, tevazu değil, budalalıktır; kendine değerinden az paha biçmek korkaklıktır, pısırıklıktır. Kendini olduğundan fazla göstermek de, çok defa gururdan değil budalalıktandır.” diyorsan,
SENDEN ADAM OLUR.

İnsan Kendini Nasıl Öğrenir?

Eğer;
“Dünya, durmayan bir salıncaktır; orada her şey, toprak, Kafkas’ın kayalıkları, Mısır'ın ehramları, hem etrafıyla birlikte, hem de kendi kendine sallanır. Durmanın kendisi bile daha ağır bir salıntıdan başka bir şey değildir. Ben duruşu değil, geçişi anlatıyorum; fakat yaştan yaşa, yahut halkın dediği gibi ‘yedi yıldan yedi yıla’ geçişi değil, günden güne, dakikadan dakikaya geçişi… Hikayemi saati saatine yazmam gerekiyor. Az sonra değişebilirim. Yalnız halim değil, amacım da değişebilir. Bu durum, insanın değişen hallerini anlatmaktadır. İnsan hiçbir zaman belli bir istikrar içinde davranmaz. Hava durumundan, bir insanın kendine bakma şekline kadar ruh ve davranış halleri devamlı değişiklik gösterir. Çoğu zaman insanın kendisi bile, kendisindeki bu istikrarsız durumu fark etmez ve kendi sanrıları ile ortada çaresizce kalır. İnsan halleri de böyledir, sürekli bir sarkaç gibi yerinde durmadan bir taraflara salınır. Böyle akışkan bir hayat içinde insana düşen ise kendini belli bir merkezde tutmaya çalışmaktır. Eğer bunu yapamazsa hiçbir işte verim alamaz. Rüzgar olacağına, rüzgara kapılmış bir yaprak gibi sallanır. Böyle hallerde insan durup düşünmeli, kendine yeniden sağlama yapabilmeli, düştüğü yerden kalkabilmeli ve sorumluluklarını hep hatırlayabilmeli.” diyorsan,
SENDEN ADAM OLUR.

En Büyük Güç: Bilgi


Eğer;
“Göklerde uçmak mucize değildir, ya da suyun üstünde yürümek... Asıl mucize, yeryüzünde yürümektir. Zaten gökte uçabilen ya da suyun üzerinde yürüyen insan kendini aşmış bir insandır ve ihtiyaçlarından arınmıştır. Yeryüzünde yürümek ise mecazi anlamda geçinebilmek, insanın gereksinimlerini karşılamak demektir. Bunun da anlamı, sayısız sıkıntı, hayal kırıklıkları, rekabet, çoğu zaman haksız rekabet ve bitmeyen bir mücadeledir. Üstelik, bu uzun yürüyüş sırasında insan çoğu zaman hayatın anlamını da aramaya çalışır ve kendi varlığına bir anlam yükler. Bu amansız mücadele içinde dünya insanın üzerine üzerine gelir çoğu zaman. Her başarısızlık sonrası, göğüs gerilmesi gereken sayısız sorun vardır. Böyle durumlarda insan ihtiyaç duyduğu gücü kendi içinde bulmalıdır.” diyorsan,
SENDEN ADAM OLUR.

Olumsuz Düşüncelerden Kurtulmak


Eğer;
Davranmak zordur; çünkü baş etmeniz gereken sayısız olumsuz düşünce vardır. Artık o fikri planlamanız gerekmektedir. İnsanın düşündüğü gibi davranmasının zorluğu ise evdeki hesabın çarşıya bir türlü uymamasından kaynaklanır. Bu sırada, konuyla ilgili hiç kimse gerekli olan performansı göstermez ve yetersiz malzeme ya da eksik işler ile iş tamamlanmaya çalışılır. Yani içinde süt olmayan sütlaç elde edilir, bu da iyi bir fikrin nasıl kötü bir iş haline geldiğini açıklar.” diyorsan,
SENDEN ADAM OLUR.

Yaratıcı Fikirler Nasıl Geliştirilir?


Eğer;
“Yaratıcı fikirler geliştirebilmek için sıradan görünen her şeye diğer insanlardan farklı bir gözle bakmak gerekir; çünkü yaratıcı fikirler sadece o fikirlere açık olan insanlara giderler. Yaratıcı fikirlere sahip insanlar genellikle sorunun özünü düşünen ve çözüm odaklı bakışı olanlar arasından çıkar. Farklı bakış açısı dedikleri de budur zaten. Farklı malzemeler üzerinden kombinasyonlar yaparak düşünen bu tür beyinler, bilerek ya da bilmeyerek bir şekilde ilham kapılarını açmakta ve yeni düşüncelerin o kapılardan kendilerine gelmelerini sağlamaktalar.” diyorsan,

SENDEN ADAM OLUR.

Risk Almanın Önemi


 
Eğer;
“İşini sevmeyeni işi de sevmez. Kazananlar yaptıkları işi seyredip keyif almaya zaman ayırırlar; çünkü dağın zirvesinden baktıkları manzarayı o kadar heyecan verici yapanın dağın yüksekliği olduğunu bilirler. Yönetmek, sadece başkalarını motive etmektir. Motivasyon, insanların onlardan yapmalarını istediğiniz şeyi, siz istediğiniz için değil, kendileri istedikleri için yaptıklarını düşünmelerini sağlamaktır. En ciddi yanlışlar, yanlış cevaplar yüzünden yapılmıyor; gerçekte en tehlikeli olan, yanlış soruları sormaktır.” diyorsan,
SENDEN ADAM OLUR.

Plan Yapmanın Önemi

Eğer
“Tek yol, doğru yoldur. Eğer öyle olmasaydı, yaptığımız her şeyin ve her hareketin sonrasında bir başarı kazanmış olurduk. Yaptığımız her şey bize başarı getirmiyorsa ve başarını sadece tek bir hareketle geliyorsa, bu durumda doğru olan yolun tek bir yol olduğu gerçeği ortaya çıkacaktır ve siz, o tek doğru yolu bulana kadar, başarıya ulaşmanız mümkün olmayacaktır. Hayatta yapmanız gereken tek şey, çok az şeyi yanlış yapmaktır; çünkü çoğu insan hesapsız, kitapsız davranarak karşısına çıkan her şeye karışır ve her şeyi plansızca denemeye çalışır. Bu durumda, çoğu zaman tedbirsiz olmanın getirdiği yanlışlara ve tuzaklara düşeriz. Mümkün olduğu kadar az hata yaparak yolu kısaltmak gerekir.” diyorsan,
SENDEN ADAM OLUR.

İyi İnsan Nasıl Olunur?



Eğer;
“Bir bilgin kişinin atının ayağından sıçrayan çamur, benim için şereftir. İki bilgin kişinin bir konuda anlaşması, iki cahilin aynı konuda anlaşmasından daha kolaydır. Dokuz bilgisizi iş yaptırmak için gönderseler, sakın sen onuncusu olma. Bilmediğini bilmeyenden uzak dur, bilmediğini bilene öğret, bildiğini bilmeyeni aydınlat, bildiğini bilene itaat et.” diyorsan,
SENDEN ADAM OLUR.

Nasıl Bilgili Olunur?



Eğer;
“Kurt postunu değiştirebilir, ancak fikrini asla. Kör körün arkasından giderse, soluğu hendekte alır. Düşünceler derinleştikçe üzüntüler artar. Öğrenmek öğrenciye, öğretmek hocaya mahsustur. Alimin öğüdü, ateşin üstüne düşen bir damla su gibidir. En azından biraz olsun rahatlatır. Tabiat insanın hocasıdır, hazinesini onun emrine verir. Gözlerini açıp zihnini geliştirir ve kalbini temizler.” diyorsan,
SENDEN ADAM OLUR.

Olumsuz Düşüncelerden Nasıl Kurtuluruz?


Eğer;
“Olgunlaşmamış bir akıl, durmaksızın bir düşünceden ötekine atlar. Olgunlaşmış akılsa her zaman tek bir düşüncenin peşindedir. Aklımızın bedenimizin üzerinde olağanüstü bir gücü var. O halde aklımızı düşüncemize hakim kılalım. Önce öğren, sonra düşün. Doğru düşünce, büyük bir icat kadar önemlidir. Elması yerin derinliklerinde aradığın gibi, gerçeği de düşüncelerin derinliklerinde arayacaksın.” diyorsan,
SENDEN ADAM OLUR.

Borç Almadan Yaşama Sanatı

 
Eğer;
“Arkadaşınızdan borç almadan önce iyi düşünün. Paraya mı yoksa arkadaşa mı daha çok ihtiyacınız var?” diyorsan ve para ile ilişkini tutarlı bir çizgide tutabiliyorsan, başkalarına muhtaç olmayacak kadar kazanabiliyor ve temel noktayı burada tutarak daha fazla kazanmak için kendine nedenler ve idealler bulabiliyorsan, buldukların sana dinginlik ve huzur verebiliyorsa, hırsın yeteneklerinin önünde koşmuyorsa, belirli bir denge üzere kazanmayı ve harcamayı becerebiliyorsan, seni sürükleyen şeyin ihtiyaçların değil de emellerin ise, ruhsal tatmin için hayatı dengeleyebiliyorsan,
SENDEN ADAM OLUR. 

Zamanı Ertelemeden Nasıl Yaşayabiliriz?


Eğer;
Zaman öldürmek en pahalı harcamadır. Olaylar, her an ince bir tele bağlıdır. Bilgili insanlar, bu olaylardan faydalanıp gerekli işleri zamanında yaparlar. Zaman her şeyi kaybettirir, ama sadece aşkı ebedi kılar. Geçmiş veya gelecek yoktur; sonsuz bir ‘şimdi’ vardır. Mutlu insan her anından faydalanır ve kendi kendine şöyle der: Ben bugün mutluyum, yarını Allah bilir.” diyorsan ve hayatının her anını planlayarak düzenliyorsan, hayatın rasgele devinimler içinde ilerlemiyorsa, aksine belli bir düzen
içinde adım adım giderek, girdiğin savaşta cephe cephe savaşarak yol alıyorsan, bir duvarcı ustası gibi taşları tek tek üst üste koyarak sonunda bir duvara kavuşacağının farkındaysan, her günün işini zamanında yaparak ertelemiyorsan,

Bilginin Efendisi Nasıl Oluruz?

 

Eğer;

“Herkesten sevgi beklemeyin, çünkü onu siz yaratacaksınız. Sevmekle acıma duygusunu birbirine karıştırmayın. Sevmek, sevilmenin ödülüdür. Dostun için tüm sevgini ortaya koyma, çünkü azaldığında sevginden şüphe eder. Eğer dünyaya tekrar gelebilseydim herkese karşı şefkatli olurdum.
Bu, imkansız olduğuna göre şu andan itibaren bu yolda ilerlemeliyim.” diyorsan ve almadan önce vermeye, birinin size gülümsemesini beklemeden gülümsemeye önem veriyorsan, her hareketinde mutedil ve uyumluysan, coşkunu kontrol edebiliyorsan, rasgele davranmak yerine, bilinçli bir şekilde davranabiliyorsan, insanlar arasında adaletli davranabiliyorsan ve başkaları senin bu davranışlarından memnun kalabiliyorsa,

Yenilgilerden Nasıl Ders Alabiliriz?


 
Eğer;
“Dostlukları düşmanlığa çevirmek kolay, düşmanlığı dostluğa çevirmek zordur. İnsanların art düşünceleri yoksa, onlara istemedikleri hiçbir şey yaptıramazsın. Düşmanlarını dost gibi gör, çünkü hatalarını ancak onlardan öğrenebilirsin. Hatalarını öğrenmek istiyorsan, dostlarından değil düşmanlarından sor.

Sıkıntılardan Nasıl Kurtuluruz?

Eğer;
“Dünyaya hakim olan güç; ahmaklık, korkaklık ve açgözlülüktür. Açgözlülük hastalığından kurtulmak mümkün değildir. İnsanlar genelde sahip olamadıkları şeylerden söz ederler. Hırslı insanların gözünü ancak toprak doyurur. Açgözlü, ipek böceğine benzer; tıpkı ipek böceğinin kozasının içinde hareket etmesi gibi kendi etrafında ne kadar dönerse dönsün, kurtuluşu mümkün olmayıp ölüme mahkumdur.” diyorsan ve sadece maddiyat değil, aynı zamanda maneviyat peşinde de koşuyorsan, sadece sana maddi yönden yaklaşanlara değil, aynı zamanda manevi yönden yaklaşanlar da değer verebiliyor ve onların öğretilerine, sözlerine önem atfediyorsan, bazı insanların maddiyata önem vermediği ve manevi yaşamı tercih ettiği için yoksul olmasını yadırgamıyor, aşağılamıyor, aksine onlardan da kendine bir ders çıkarabiliyorsan, sadece sahip olduğun maddi değerlerle değil, aynı zamanda maneviyatın ile de öğünebiliyorsan,

Kendini Nasıl Tanıyabilirsin?



 
Eğer;
“Kıskancın bu dünyada elde ettiği, sadece üzüntüdür. Başkalarını mutlu görünce, kıskançlığı iki kat artar. Dünyada çalışkan, ciddi ve dürüst olmasına rağmen, işleri yolunda gitmeyen insanlar kıskanç ve mutsuz olurlar. İnsanoğlu dünyadaki tüm nimetlerin kendisine ait olmadığını kabul edebilseydi, kıskançlık diye bir şey olmazdı.




Düştüğümüzde Nasıl Ayağa Kalkarız?


 Eğer;
“Düştüğünüzde gülerek ayağa kalkmasını bilin. Çünkü ayağa kalkmaya çalışmayanlar hasta olanlardır. İnsanları etkilemek için en önemli araç, gülümsemektir. Ancak gülümsediğinizde insana benzersiniz. Ağlarken bile gülümsemeyi biliniz. Hayattan keyif almak için beklemeye gerek yok, bulunduğumuz her anın tadını çıkarmak yeterlidir. Bazı insanlar gülün dikeni var diye şikayetçiler ama bence dikenin gülü var diye sevinmeliyiz. Sizi sevindirecek şeyleri elde etmeye bakın, yoksa elinizdekilerle yetinmek zorunda kalırsınız. Sevinç gözyaşlarını hiçbir zaman silme! Dünyada en güzel şey güler yüzlü olmayı başarabilmektir.” diyorsan,

Neden Az Konuşup Çok Dinlemeliyiz?




 

Eğer;

Az konuşup çok dinleyen, en akıllı kişidir. İleride karşılaşabileceği sıkıntıları önceden sezip hazırlıklı olan kişi akıllıdır. İnsanların akıllarını aldığınızda geriye hiçbir şey kalmaz. Çocuklarınıza verebileceğiniz en büyük armağan akıldır, gerisini kendileri hallederler. Duygu ve akıl yan yana geldiğinde her zaman duygu kazanır. Aklı karıştıran şey, insanın arzularıdır. İnsan boşboğazlığına ancak aklı ile karşı koyabilir. Öfkeni aklınla yenemiyorsan, kendini insandan sayma. Ahmak olmayı beceremeyen, akıllı olmayı da beceremez.” diyorsan,

Üstün Başarılı Olmanın Sırrı Nedir?


 

Eğer;
“Doğru insan, söyledikleri ile yaptıklarının birbirini tutmamasından utanç duyar. Sıkıntılarımızın yarısı, cesaret gösterip doğruyu söylemememizden kaynaklanır. Düz yol varken, eğri yola sapmak akıl kârı değildir. Yalan bir yıl koşar, doğru onu bir anda geçer. Üç tür arkadaş vardır; birincisi, yemek kadar ihtiyaç duyduğumuz akıllı arkadaş; ikincisi, hastalık gibi bizi rahatsız eden akılsız arkadaş;

üçüncüsü, ilaç gibi şifa veren bilgili arkadaş.” diyorsan,
 

Sevdiklerimize Vereceğimiz En Güzel Hediye Nedir?




 

Eğer;
“Sevdiği bir işi bulan insan mutludur. Sevdiklerimize vereceğimiz en değerli hediye, ne altın ne de mücevher… Yalnız kendimizden bir küçük parça… Size yapılan en ufak yardımı sakın unutmayınız, yaptığınız en büyük yardımı ise hiçbir vakit hatırlamayınız.” diyorsan,
SENDEN ADAM OLUR.